Hyaluronik Asit: Kullanmadan Önce Bilmeniz Gerekenler

Hyaluronik Asit: Kullanmadan Önce Bilmeniz Gerekenler Hyaluronik Asit: Kullanmadan Önce Bilmeniz Gerekenler. Fotoğraf: pexels

Şu anda popüler olan Hyaluronik Asit, sadece güzellik ürünlerinin bileşimlerinde değil, kendi vücudumuzda da bulunur; hücreler arasındaki boşlukları doldurarak nemlendirme işlevi görür.

+ Musa, bacaklarını kalınlaştırmak için biyoplastiye başvuruyor ve sonuçları bir videoda gösteriyor
+ Video: Rinomodelleme nedir, kimler için uygundur ve etkisi ne kadar sürer

İnsan vücudunda bulunmasına rağmen, bu madde üretimi 25 yaşından itibaren kademeli olarak azalmaya başlar. Bu nedenle kozmetik ürünlerin ve dolgu maddelerinin kullanımı, Joyce Rodrigues’in, kozmetoloji uzmanı ve Mezzo Dermokozmetikler’in başkanı, yaşlanmanın belirtileri olan kırışıklıklar, sarkmalar ve diğer erken yaşlanma belirtilerini önlemeye yardımcı olur.
İşte konuyla ilgili bilmeniz gerekenler:

Kozmetikler genç bir cilde sahip olmak için yeterli değil

Hyaluronik Asit, birçok kozmetik ürünün bileşiminde bulunur, ancak dikkatli kullanılmalıdır. Plastik cerrah Meliza Moutinho’ya göre kozmetikler, yüzeysel olarak nemlendirici olarak işlev görür, ancak cildin gençliğini koruyamaz çünkü hacim verme işlevine sahip değillerdir.
Yaşlanmayı önlemek isteyenler için ideal olan, cilt bakımı rutiniyle diğer estetik tedavileri bir arada tutmaktır. “Mucize yok, sadece tutarlılık, önleme ve kapsamlı bakım var. Cildin kalitesini etkileyen şey, profesyonel estetik tedavinin, bir uzmanın tavsiyeleri doğrultusunda hem dışarıdan hem de içerden uygulanan ev bakımıyla birleştirilmesidir, sağlıklı beslenme, yeterli su tüketimi ve iyi uykular,” diye açıklıyor Joyce Rodrigues.

Yüz Kontürleme

Yüz kontürleme, hyaluronik asitin volümü artırmak ve yüz hatlarını vurgulamak için kullanılan en popüler tekniklerden biridir. Kadınlar genellikle dudaklar, gözaltı morlukları, nazolabial çizgiler, çene, çene hattı, burun ve elmacık kemikleri için bu tedavileri ararlar.

Kullanım İle İlgili Önlemler ve Kontrendikasyonlar

Uzman birini bulmak ve uzmanın önerilerini takip etmek, damar hasarına neden olabilecek enjeksiyonlar gibi daha invaziv tedavilere başlamanın ilk adımlarıdır. Ayrıca Meliza Moutinho’ya göre, kullanım, otoimmün hastalığı olan hastalarda kontrendikedir.

Hyaluronik Asit vs. Botox

Botulinum toksin, yaygın olarak Botox olarak bilinen madde de uygulamalar aracılığıyla yaşlanmayı önlemek için kullanılır, ancak bu madde hyaluronik asitten oldukça farklıdır.
“Botulinum toksin, yüzün üst bölümündeki ifadelerle çalışmak için daha uygundur; bu bölgedeki kasları felç ederek, hem dinamik hem de statik kırışıklıkları tedavi eder, yani kasları düzeltmek için kullanılır. Hyaluronik asit ise nemlendirir, kollajen uyarır, belirli yüz bölgelerinde hacim kazandırır, derin kırışıklıkları azaltır ve yaşlanma belirtilerini önler,” diye vurguluyor biyokimyager Joyce Rodrigues.

Bazı Yiyeceklerde Bulunur

Uzmanlar, C vitamini ve amino asit açısından zengin olan yiyeceklerin, hem hyaluronik asit üretimi hem de kollajen için iyi destekleyiciler olduğunu belirtiyor. Bu nedenle portakal, kivi, kırmızı biber, lahana ve brokoli gibi gıdaların diyetinize dahil edilmesi faydalı olabilir.

Kolajenden Farklıdır

Bu, kolajenle karıştırılmamalıdır; çünkü bunlar sadece güzellik bakımında birbirlerini tamamlarlar. “Hyaluronik asit, nemlendirme ve hacim verme gibi başlıca görevleri olan bir biyopolimerdir. Kolajen ise hücreler arası matrisin önemli bir proteini olup, cilde uygun sıkılığı sağlama gibi ana görevlerden birine sahiptir,” diye açıklıyor plastik cerrah Meliza Moutinho.

Back to top